Marslı (The Martian) Kitabı İle İlgili Kitap Değerlendirmesi
Andy Weir'in 2009'da yazmaya başladığı Marslı kitabı 2014 yılında yayımlandığında bilimkurgu dünyasında oldukça ses getirmiş ve herkes tarafından beğeniyle karşılanmıştır. Hatta yayımlandığı yıl New York Times Bestseller listesine girmeyi başarmıştır.
Kitap, bir kaza sonucu Mars'ta kalan Mark Watney isimli bir astronotun hayatını konu alıyor. Mark ve çalışma arkadaşları, Mars yüzeyinde testler ve deneyler yapmak için Mars'a gönderiliyor. Bir fırtına çıkması sonucu Mark ve arkadaşları Dünya'ya geri dönmek zorunda kalırlar. Ancak Mark, fırtına süresince ona çarpan bir nesneden dolayı düşer ve sürüklenir. Arkadaşları onun bulmak için zaman kaybedemeyeceklerini anlar ve Dünya'ya geri dönmek için uzay gemisine binerler. Mark ayıldığında Mars'ta tek başına olduğunu anlar ve olabildiğince uzun süre yaşamaya çalışır. Yaşam mücadelesinin 54. gününde Dünya ile iletişim kurmayı başarır ve Dünya'dan yardım ister. Mark'ın bu serüvenini anlatan kitabı okurken elinizden bırakmak istemeyeceksiniz.
Kitabın Mark'ın günlüğü gibi yazılmış olup kitapta çok samimi bir dil kullanılmış olması kitabı eğlenceli hale getiriyor. Kitabın içerisinde bol bol teknik ve gerçek bilgi de olduğu için oldukça gerçekçi bir anlatıma sahip. Ancak bu teknik bilgilerden okurken bir süre Sonora sıkılabilirsiniz. Şunu da belirtmeliyim ki, zaten ilgilendiğim bir konu hakkında yazıldığı için okurken deneyleri ve testleri bir kere de ben kafamda yaptım ve gayet zevkliydi.
Kitabı okurken bir yandan "Acaba ne olacak" diye heyecanlanırken bir yandan da kendinizi resmen Mars'ta bir Hab'ın (Mars'taki yaşam alanlarına verilen isim) içinde gibi hissedeceksiniz. Betimlemeler gayet fazla, Ancak kitabı okurken betimlemeler su gibi akıyor ve 3 sayfalık betimlemeyi sanki bir satırmış gibi okuyup geçiyorsunuz.
Ayrıca önceden bahsettiğim gibi kitabın üslubu oldukça samimi. Mark, kendi Hayatının Mars'ta geçen kısmını, kendi ağzından ve kendi düşüncesiyle okura yansıtıyor.Andy Weir'in aralarda da onu kurtarmaya çalışan kişilerin düşüncelerini Mark'ın yaptıklarından ve düşüncelerinden bağımsız olarak yansıtması da kitaba ayrı bir hava katıyor. Siz aralarında bağ kurmaya çalışırken kitap gözünüzde akıp gidiyor.
Kitap, bir kaza sonucu Mars'ta kalan Mark Watney isimli bir astronotun hayatını konu alıyor. Mark ve çalışma arkadaşları, Mars yüzeyinde testler ve deneyler yapmak için Mars'a gönderiliyor. Bir fırtına çıkması sonucu Mark ve arkadaşları Dünya'ya geri dönmek zorunda kalırlar. Ancak Mark, fırtına süresince ona çarpan bir nesneden dolayı düşer ve sürüklenir. Arkadaşları onun bulmak için zaman kaybedemeyeceklerini anlar ve Dünya'ya geri dönmek için uzay gemisine binerler. Mark ayıldığında Mars'ta tek başına olduğunu anlar ve olabildiğince uzun süre yaşamaya çalışır. Yaşam mücadelesinin 54. gününde Dünya ile iletişim kurmayı başarır ve Dünya'dan yardım ister. Mark'ın bu serüvenini anlatan kitabı okurken elinizden bırakmak istemeyeceksiniz.
Kitabın Mark'ın günlüğü gibi yazılmış olup kitapta çok samimi bir dil kullanılmış olması kitabı eğlenceli hale getiriyor. Kitabın içerisinde bol bol teknik ve gerçek bilgi de olduğu için oldukça gerçekçi bir anlatıma sahip. Ancak bu teknik bilgilerden okurken bir süre Sonora sıkılabilirsiniz. Şunu da belirtmeliyim ki, zaten ilgilendiğim bir konu hakkında yazıldığı için okurken deneyleri ve testleri bir kere de ben kafamda yaptım ve gayet zevkliydi.
Kitabı okurken bir yandan "Acaba ne olacak" diye heyecanlanırken bir yandan da kendinizi resmen Mars'ta bir Hab'ın (Mars'taki yaşam alanlarına verilen isim) içinde gibi hissedeceksiniz. Betimlemeler gayet fazla, Ancak kitabı okurken betimlemeler su gibi akıyor ve 3 sayfalık betimlemeyi sanki bir satırmış gibi okuyup geçiyorsunuz.
Ayrıca önceden bahsettiğim gibi kitabın üslubu oldukça samimi. Mark, kendi Hayatının Mars'ta geçen kısmını, kendi ağzından ve kendi düşüncesiyle okura yansıtıyor.Andy Weir'in aralarda da onu kurtarmaya çalışan kişilerin düşüncelerini Mark'ın yaptıklarından ve düşüncelerinden bağımsız olarak yansıtması da kitaba ayrı bir hava katıyor. Siz aralarında bağ kurmaya çalışırken kitap gözünüzde akıp gidiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder